Ana sayfa
Kullanıcı Adı: Şifre:    Üye Ol   |   Şifremi Unuttum
Müzisyenler Odası
Ressamlar Odası
Fotoğrafçılar Odası
Yönetmenler Odası
 Zahmin 3
Aşk kendi yokluğunu var ederek varlaşıyor içimizde…
Nedeni bana kalan susuşun namsızlığı içimizi kötüye çıkaran. Dibe vuruyor aşkın gerekliliği için kendini hırpalayan acının mürekkebi. Ben solcu gibi duvarlara karşı ağlarken gözlerimin kalabalık sus’larında kodes karanlığı diriliyor. Ellerimde aralıktan kalma küf kokusu yarınların. Sök beni yaranın tınlayıp durduğu beyaz kâğıt hiçliğinin satır önlerinden, gör nasıl hıçkırıp delirecek şair o zaman. Kırılmaya yüz tutmuş kelimelerin isyanından başlıyorum kendimi aynaların pullu sırrından dökmeye. Eski bir hezimetin an be an çoğalan esmerliğinde sızlıyor yalnızlık denilen işgüzâr oyun. Ey zahmin! Bakışlarınla yüzümü mü çağırıyorsun saçlarının siyahlığına? Hiç gitmeyen nasıl gelir ki?
Bin beterim hezeyanın haykırışından da, sükûtum darp izi taşıyor anlık yakarışlara. Zamanın serseriliğinden an kaybına uğruyor nifak düşlü cinnetlerim. Ham vakitlerin güç yetmezliğinde barınırken alın çizgilerimi silen sızı, öfkeye delâlet ıslıkları boğumluyorum gırtlağımda. Kandil ışığında seyrediyorum yüzüme bulaşan karanlığı. Kırk beşlik ampullerin tafrası yetmiyor gözyaşımı sarmalayan ah’ı aydınlatmaya. İfademi alıyor kayda geçilmemiş hikâyenin geçmiş zaman suretli celladı. Tenimde kalıyor kanımın içime akmamışlığı. Ey zahmin! Al cismimi aşka çarp, nasıl olsa tarumar kıyametlerin mecazında sere serpe yokluğa uzanan benim. Acı yalnızlığın gıyabında yaşanır mı, hüzünbaz duruşlar süpürülemezken alnımızdan? Aşk senden bir alıntıdır künyemde ve hangi anlamı yüklerlerse yüklesinler senden başka anlamı yok aşkın.
Gün arkasına sızarken sensizliğin oldu bittiye getirilen ilk hecesi, yosunlu kirpiklerime ağ atıyor iyot kokulu balıkçılar. Bela hükmü taşıyor çehremin uyumsuzluğundan azade gülüşün. Kısa kalıyorum seni uzun uzun soluklamalara. Dursun ve derin derin boğulsun aşk kendinde. Giderek sıklaşan bir acı tutunuyor diz kapaklarıma. Nefesime karışıyor iç kanamalı nikotin efkârı. Tek başınalığın nöbetçisi mi sancı zahmin? Kırık bir mihraptayım şimdi. Oturup seyrediyorum kallavi hüzünle dağılan kalbimi. Ebkem kasırgaların yanağında dövünen yağmurların gölgesinde mahmurluğuna sesleniyorum sesimin. Açılmıyor feryadımın suskunluğu. Bu puslu coğrafyayı güneşin ırgatları çocuklar taşıyor, nafile sonun hudutsuzluğu için. Yıkılırken tapınak sütunları yeryüzünün üstüne bir elem dolaşıyor dilime: Saten bir tendir ölüm doğarken giydiğimiz. Tanrım, neden babalar erken ölüyor ve neden herkes kendi cesedinden sorumlu bu şehirde?
Hayatla uzlaşamayan militan kederimden tanıyor suçlarım beni. Gecenin şafağında aşk üstü yakalanırken kalbim ayet olup iniyorsun benzimin senliliğine. Saçların karda yıkanırken soğuk ülkelerin ayazına yaslıyorsun ömrünü. Kibrit kutularına yığılan bungunsuz yangınların islenişini çekiyorum ciğerlerime. Sana şiir olmak için katlediyorum bütün şairlerin şah damar şiirlerini. Ne çok aynısın yüzümle. Bakma bana öyle zahmin! Avazımın benden çıktığı kadar susmak için harap denizlerin durulmasını bekliyorum. Pişman gemileri bekliyorum içimden gitmek için. Üstüne alınma notası felç şarkıların kristal kanamalarını. Çünkü üstü hep bende kalıyor zifiri hayallere müptela gidişlerin. Dar zamanlara rastlasada aşkın hayattan arta kalan anları, oyala gözlerini ne olur. Bir yanı doludizgin yaşamaksa da diğer yanı ertelenemez sondur gözlerine bakmanın. Ölebilecek kadar sensiz değilim daha.
Fikr-i delilikle yıkarken tuvâllere resmedilemeyen ürpertimi, toplu katliam merasimlerimde buluyorum can sürgünü bedenimi. Melekler solumdan atlıyor uçurumlara, tamamlamak için yokluğunun eksik harflerini. Iska geçebilseydi rüzgârım saçlarını belki intiharı fermanlardım benliğime. Belki çığlığımı düğümlerdim kirpiğinin en avuntusuz yerine. Bir masal bulup kaçabilir miyim kendimden sen uzağına? Aşkın çıplaklığına kaç yalan sığdırılabilir ki? Şımarık mevsimlerde biteviye kavrulsa da hicranım bendesiyim güle vuran sevdanın. Göğsüme dağ gibi yuvarlansa da fırtınalar aşkının ölmezi benim. Kıyamet alâmeti şimdi avuç içi sıcaklığının bu katran karası gecede beni terk edişi.
Ömür kaç nefeslik hayat eder aşk için? Sen imanın aşk yanısın zahmin…


Telif Hakkı Koruma Sistemi
   Bu şiirin telif hakları Cengizhan Konuş' e aittir. Şair, telif hakkı koruma sistemi dahilinde bu şiirinin sadece izin alınarak paylaşılabilmesi izni vermiştir.
Şiir paylaşım izni almak için lütfen tıklayınız.


Not: Tüm şairlerimizin şiirleri, telif hakkı koruma sistemi dahilinde korunmaktadır. Başka sitelerde verilen Yayın Kodu Linkleri doğrudan sitemize gelmekte olup, yayınlanan sitede yayın izni verilip verilmediğini kontrol etmektedir. Yayın Kodu Linki bulunmayan şiirleri lütfen şairlerimize bildiriniz.


Cengizhan Konuş tarafından yazıldı.
25.3.2008 21:14 tarihinde eklendi.
1784 kere okundu.

 
 
Hakkımızda   |   Yardım   |   Hizmet Sözleşmesi   |   Bize Ulaşın   

Copyright ©2007-2024  AkliminOdalari.Net (AON). Her hakkı saklıdır.
Tüm eserlerin telif hakları sanatçıların kendilerine aittir.
Eserlerin izin alınmadan kopyalanması veya kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanuna göre suçtur.0,92 saniyede yüklendi.