Hatırladın mı; aynı caddeden geçerdik hep seninle,
Yağmurlu, ıssız bir sonbahar gecesinde.
Birbirimizin asla ve asla farkına varmazdık.
Ara sıra göz göze gelirdik ama, o zaman da konuşamazdık.
Hatırladın mı; aynı mahallede otururduk seninle, aynı sokaktaydı evlerimiz.
Sokaktaki insanlara laf atmaktı en büyük eğlencemiz.
Hatırladın mı; nasıl kızarlardı bize?
Az dayak yemezdik annemizden değil mi akşam eve gidince.
Hatırladın mı; aynı caddede çarpıştık biz seninle,
Kitaplarımız, defterlerimiz yere savruldu,
Aptal aptal bakmaktan başka bir şey gelmedi elimizden.
İşte tam o anda, evet o anda kalplerimiz birbirine vuruldu.
Hatırlar mısın; aynı hayatı paylaştık biz seninle,
Birbirimizi çok, çok sevdik delice.
Yedik, içtik, güldük, yeri geldi ağladık.
Aşkımızın ateşi ısıttı bizi, sımsıkı ona sarıldık.
Hatırlar mısın; çok kahrımızı çekti el ele gezdiğimiz kaldırımlar,
Çok kahrımızı çekti, her gün sana çiçek aldığım Çingene abla.
Şimdilerde sevgilim, o güzel çiçekler bir bir soldular.
Güzel bir aşkın meyvesi olan o çiçekler, derin bir uykuya daldılar.
Hatırlar mısın bilmem ama, şimdilerde iki el gibiyiz.
Yok artık sol yanımızda, birbirimize olan aşkımız, o sıcacık sevgimiz.
Ne sen beni tanıyorsun artık ne de ben seni tanıyorum.
Kaderde bu da varmış sevgilim;
Bu lanet mahalleden dönmemek üzere ayrılıyorum.