Ana sayfa
Kullanıcı Adı: Şifre:    Üye Ol   |   Şifremi Unuttum
Müzisyenler Odası
Ressamlar Odası
Fotoğrafçılar Odası
Yönetmenler Odası
Ana Sayfa > Şairler > Gençkalem > Karışık Sözlerim 2
 Karışık Sözlerim 2

 

Kusura bakmayın ama bana göre kalp kırılırsa sevemez…Çünkü o sevmek için vardır kırılmak için değil…Siz hiç yere düşüp kırılan bir su bardağından , eskisi gibi su içebildiniz mi ?

 

Kim değiştirebilir ki artık sana karşı olan ön yargılarımı…Peki artık kim tekrar kazandırabilir sana karşı olan duygularımı…Ve en önemlisi , kim geri getirebilir ki sana karşı olan eski aşkımı…Düşün işte sevgilim…O kadar düştün gözümde…Biz artık beraber yapamayız…Artık tek ortak noktamız , bu dünyada insan olmamız…

 

Adam olmalıyım şu dünyada…Ya bakışımla,duruşumla ya da insanlığımla…Bir farkım olmalı artık hayatta…Ya düşüncelerimle,aşklarımla ya da yazdıklarımla…

 

Madem sevmiyorsun beni, bende sevmiyorum artık seni…İstemiyorum sevgini…İstedim de ne oldu ki , umrundaydım sanki…Ben geldikçe sen kaçtın , sen uzaklaştıkça ben yakınlaşmaya çalıştım…Ben seni benim sanırdım ama yanılmışım…Madem sevmiyorsun beni , ben de sevmiyorum artık seni…Artık ne yaparsan yap , umrumdasın sanki…

 

En yakın zamanda ''dövüşmek üzere'' sevgilim…En fazla acı çeken kazansın…

 

Her şeyin en sadesini sevdim ben…Mesela suyun en beyazını,kırmızının en alını,mavinin en açığını,aşkın en doğalını…Her şeyin en pahalısını sevdin sen…Mesela en pahalı hediyeleri,en pahalı yemekleri,en pahalı elbiseleri…Ve en pahalı ‘’sevgilileri’’…Aramızdaki fark buydu…Sen su içmek istesen , içtiğin kabın altın olmasını içindeki suya değişirsin…Ama ben o kabın en kirlisinde bile o suyu içerim…Anlatabildim mi sevgilim ?

 

Bugün 14 Şubat…Yalnızlık psikolojisi içinde olabilirsin…Ama bozma moralini…Bir ömür boyu yalnız kalacak değilsin…Hem yalnız olduğunu da nereden çıkardın…Çevrende seni seven onlarca kişiyi kukla mı sandın ? Hem sen neden bu kadar takıyorsun bu güne…Sadece bugün mü yalnız olduğunu hissettin söylesene ?

 

Gezegen aşkıydı bizimkisi…Ben seninle ısınırdım,seninle aydınlanırdım…Senin çevrende dönmeye bayılırdım…Sensiz kendimi bir hiç sanırdım…Ama sen benden gidip başka gezegenleri aydınlatınca , yanıldığımı geç de olsa anladım…

 

Hiç sevmediği halde bir kızla çıkan,çıkıp ayrıldıktan sonra da aşk acısı çekermiş gibi ‘’yanıyorum kardeş’’ diyen  insanları bir meydanda toplayıp , yakıp ,sonra da karşılarına geçip ;’’öyle yanılmaz böyle yanılır kardeş’’ diyesim var…

 

Ne eller alabildi seni benden , ne de ihtiraslar kopardı beni senden…Ama sadece bir şeyi atlamıştık…Bu hayat hep aynı sanmıştık…Hep öyle kalmak bir ömür boyu mutlu ve beraber yaşamak masallara özgüydü…Çok yanılmıştık…Aşk ağacımız kurumuştu…O yaprak oldu sarardıkça sarardı,savruldu oradan oraya…Ben de ağaç oldum…Çürüdüm gittim sonu belli olmayan bir sonsuzluğa…

 

Bundan böyle sadece sana tapıyorum…Dinim,itikadım,kitabım,kıblem her şeyim sensin…Bak çok dindarım senin için…Aşk suyuyla abdest alıp günde beş vakit sen kılıyorum…

 

Hani bazen derdin ya ‘’hayat bu sevgilim , seni çok seviyorum ama , hiçbir şey hakkında kesin konuşmamak lazım’’ diye…Belki de ilk kez bana doğru söylemiştin…Hayatımdan çıkarken bu sözün haklılığını tüm kahpeliğinle göstermiştin…

 

Bazı kadınlar vardır…Felsefe bilimi gibidir…Güzelliğiyle ne bitmişliği vardır , hayallerimizde de ne kesinliği…Bazı kadınlar vardır…Tarih bilimi gibidir…Onunla geçmişte yaşadıklarını daha tekrar edemezsin , yaşadıklarını gözleme dökemezsin…Ve bazı kadınlar vardır…Sadece bilim gibidirler…Her şeyde objektif ve genel-geçerdirler…

 

‘’Aşk ciddidir’’ dediğimde , ertesi gün sevgililerinden ciddi ciddi ayrılan insanları tanıdım…’’Aşk oyundur’’ dediğimde , insanların aşkı doktorculuk-evcilik seviyesine indirgeyen , sahte gülüşlerine,sevgilerine ve aşklarına baktım…Yani kısaca ben ne zaman aşkı tanımlasam ; insanların aşkı yanlış yaşamasının ezikliğini hep üzerimde taşıdım…

 

Çok merak ediyorum şu aşk neden soyut bir şey…Somut olsa ne güzel olurdu…Ne zaman aşktan acı çeksek en azından ağlayıp kendimizi keseceğimize , aşkı bulur ağzını burnunu dağıtır , sinirimizi atar , karakolluk olurduk…Böyle erimezdik…

 

‘’Yıldırım aşkı bizimkisi’’ derdi hep…Cidden de öylemiş…Beni her gün bu aşktan ‘’yıldırırken’’ anladım…

 

Ben imkansız görünen şeyleri becerebilen bir insanım dedi…Senden ayrılmam imkansız dediğin halde benden , durup dururken ayrılmak gibi mi mesela dedim…Sustu…

 

İnsan kırık dökük bir sandala benzer bazen…Aşk da azgın suları olan kocaman bir okyanusa…Mutluluğu da bu okyanusun sonundaki limana benzetirim bazen…İşte aşkın büyüsü de buradan gelir…İnsan kırık dökük bir sandalla okyanusta mücadele edemeyeceğini bildiği halde , gene gider okyanusa açılır , karşıdaki limana ulaşmak için…Kimisi zor da olsa karşıdaki limana varır kimisi de yolun ortasında alabora olur,batar…

 

Düzenli olarak unutuyorum seni…Her sabah okula gidip gelir gibi…Derslerimi aksatmadan çalıştığım gibi…Düzenli unutacağım seni…Tıpkı daha öncekiler gibi…Unutmak zorundayım seni…Kendim için,çevrem için dahası herkes için…Unutayım ki , yeni şeylere yelken açayım…Sakın kızma bana…Bu sefer ben haklıyım sen de bana hak vermelisin…Aynı bardaktan defalarca su içmek insanı bayar , sen de bilirsin…

 

Bir çeşit ruh bunalımıdır yalnızlık…Sevgilinin gitmesiyle başlayan…Ve gidenin yerine yenisinin gelmesiyle sonlanan…Ve tekrar başa saran…Sürekli kendini yenileyen ve tekrarlayan garip bir şeydir yalnızlık…Kimi insanda sürekli kimisinde kısmen olan…

 

İtiraf etmemiz gereken bir nokta varsa o da şudur ki ; aşkın okunu Eros attı ama , bokunu da biz çıkardık…

 

Aşkın acısını çekmeyin…Gidin başka bir şeyin acısını çekin…Sınavdan zayıf mı aldın…Acı çek…Telefonun yanlışlıkla denize mi düştü…Acı çek…Ama asla aşkın acısını çekme…Çünkü sana yük olan bir şeyin artığını da beraberinde taşımak acı çekmek değil , gönül hamallığıdır…

 

Köpek gibi yalvarsan ne olacak sevgilim , sen tilki gibi kurnaz olduktan sonra...

 

Boşa haykırma kalbim seni ben bile duymuyorum…

 

Gidişinin ardından bana hatırı sayılır bir acı , iki üç okyanusluk gözyaşı ve delik deşik olmuş bir kalp bıraktın…Geceleri çektiğim uykusuzlukta cabası…Beni delirtmelerini saymıyorum bile…Demek ki böyle bir şeymiş aşk acısı…

 

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovanları ben de kendi köylerinden kovmak istiyorum…Doğrular artık gün yüzüne çıksın diye…

 

Kadınlar sadece ‘’soğan soyarken’’ ağlarlar…

 

Aşk yalanlar üzerine temeli atılan , ihanetle harcı yoğurulan ve ayrılıklarla yerle bir olan temelsiz bir yapıdır…

 

Ben böyle olsun istemezdim diyenler , aslında öyle olmasını isteyen kişilerdir…

 

Büyük nenemden bir farkım kalmadı…İkimizde bir şeye bağırıp çağırıyoruz isyan ediyoruz ama bir de bizi duyan olsa…Aramızdaki tek fark, o televizyona isyan ediyor ben de sana….

 

‘’Nedenlere bağlı kalmak zorunda değilim’’ dedi…Yani kısaca ‘’sen beni seviyorsun diye ben de seni sevmek zorunda değilim’’ demek istedi…Peki soruyorum sevgilim ; birkaç zaman önce ‘’seni seviyorum’’ diyen kimdi ?

 

İki aşk arasındaki yedi ihaneti bulan kişiye , Eros imzalı ok hediye…Oku ihanet edenlere tersten soksun diye…

 

Sonunda başardım…Aşkı atomlarına ayırdım…Artık aşk bombası yapıp eski sevgililerimin kalbini yerle bir edebileceğim…Artık o kalplerde aşk bitsin de göreyim...

 

‘’Bana aşık olduğunu nasıl anlayabilirim ki’’ dedi…Sanki ona olan aşkım gökten zembille geldi…

 

Aynalar insanların dostu falan değildir…Sadece güzel olduklarında baktıkları, yanından ayrılmadıkları , acınacak hale geldikleri zaman da kaçtıkları bir eşyadan ibarettir…

 

Sevgilim , sakın benden özür dileme…Bırak kanasın kalbimdeki yara , ellerinle değipte kirletme…Gelme yanıma git…Ben sende bittim  zaten sen de bende bit…Zor olur imkansız olur ama bir şekilde olur…Bunca acı çektirdikten sonra geri neden geldin…Beni darmadağın edip giden sen değil miydin…

 

Acı çekmekte bir sanattır…Hele o sanatın başlangıcı aşk ile başlayıp ayrılıkla bitiyorsa…Acı çekmek ile aşkın arasında ters orantı vardır…Hele o orantı gülmekle başlayıp, ağlamakla son buluyorsa…

 

AŞK:Romeo ve Juliet’in aşkından sonra daha gören olmadı…

SEVGİ:Ferhat ile Şirin’den sonra dönmemek üzere  inzivaya çekildi…

ÖZLEM:Kerem ile Aslı’yla beraber o da bitti…

MUTLULUK:Mecnun çölde Leyla’nın aşkıyla yanıp ölürken tek gitmemek için onu da götürdü...

Sonuç olarak herşey onlarla başladı , onlarla sonlandı...Onlardan bize  imrenerek anlattığımız hikayeler kaldı...

 

Bana hep akıl vereceğine biraz değer verseydin her şey bu kadar karmaşık ve acıklı olmayacaktı…Çok komik bir filmin acıklı bir sahneyle bitmesi kadar saçma ve değişik bir şeydi bizim aşkımız….

 

Ben acı çekerken ağlamam…Ağlamaya fırsat bulamam…Çünkü ne zaman acı çekmeye başlasam kalbimin ‘’yeter lan bu kaçıncı’’ ile başlayan feryatlarını,bana küfretmelerini dinlemek zorunda kalırım…Asla bu durumu kalbime açıklayamam…En çok korktuğum da bir gün ‘’buraya kadar’’deyip beni terk etmesi olur…Ben kalpsiz yaşayamam…Kalpsiz bir insan olmaya dayanamam….

 

Sevgisizliğine sustum ama aşksızlığına susadım…Kırılmalarına alıştım ama vefasızlığına alışamadım…İhanetlerini kaldırdım ama yaptıklarını kaldıramadım…Her şeyini kabullendim ama sensizliği asla kabullenemedim… Ellerinden tutup seni aydınlığa doğru yavaş yavaş götürdüm , sonra kendi karanlıklarıma hızla geri döndüm...Ben bir mumdum fakat karanlıkla aydınlık bir arada olamaz…Ondan ötürü kendi kendimi söndürdüm…

 

Son diye bir şey asla yoktur hayatta…Bir şeyin sona ermesi demek aslında bitmişliği değil o şeyin farklı bir şekilde sil baştan yaşanması demektir…Aşklar buna en güzel örnek değil midir ?

 

Ne kadar aşıksın , o kadar salaksın…Ne kadar paralısın, o kadar kahramansın...Ve en önemlisi…Ne kadar çok sevdin , o kadar çok terk edildin…Ne kadar çok sevgili değiştirdin , o kadar değerlendin….

 

Daha bu yazdıklarım ne ki…Aşkımın kovuğuna yetmez…Bana öyle şeyler yaşattı ki…Yazacaklarım bir ömür boyu bitmez…

 

Aşk biraz da belediye hizmetlerine zarar vermektir…Banklara kazıdığımız sevgili isimleri buna güzel bir örnektir…

 

Çok tutumlu bir aşk yaşamıştım onunla…O kadar tutumlu bir aşktı ki‘’seni seviyorum’’larımı bile fazla kullanamaz , gözlerimi gerekmedikçe ona kenetlemezdim…Ona söylediğim her sevda sözünün hesabını verirdim…

 

Keşke bütün aşk acılarında S.O.S ya da acil çıkış kapısı olsaydı…

 

Sahte gülüşlerini başkasına sakla…Sen sadece benden uzaklaş, başka bir şey yapma…Korkaklık ya da üzüntünün verdiği endişe değil bu…Sadece kendi kuyunu kendi ellerinle kazma…

 

Hayata hep gülerek bakanlara bir zaman sonra deli damgası vurulan bir ülkedir burası…

 

Sebebsiz yere çekip gidenin arkasından gözyaşı yerine rahatlayacak kadar küfür etmek,hem ruh,hem de beden sağlığı açısından daha makbuldür…

 

Sustum diye her şeyi içime attım sandılar…Bazı şeyleri kafalarına göre yorumladılar…Aslında bu benim fırtına öncesi sessizliğimdi…Gerizekalılar anlayamadılar…

 

Kalbim bana yeni bir acı doğurdu…Adını ‘’aşk acısı’’ koydum…

 

Sigara gibisin sevgilim…Bana zarar veriyorsun , beni boğuyorsun ve bir zaman sonra  bitiyorsun…Göremesem de bir zaman sonra seni hıçkırıklarımda bana kendini hatırlatıyorsun...Çok zararlı bir insansın sen...Çok kullandım seni ben...Ve şimdi seni bırakıyorum...Sağlıklı , yalnız ve ''inek modunda'' bir hayatı seçiyorum...

 

Sevgilim mahkememiz sonuçlandı…Mutluluğun, umursamazlığın velayeti sana , acının hüznün ve yalnızlığın velayeti de bana kaldı…

 

Şakaydı hepsi,gerçek değildi…Bizimkisi evcilik oyunu gibiydi sanki…Sahte kıskançlıklar,sahte sahiplenmeler…Her şey baştan aşağı sahteydi…Tek bir şey gerçekti sevgilim…O da benim seni deli gibi sevdiğimdi…

 

Issız bir adaya düşsem yanıma alacağım üç şeyi daha düşünmedim ama almayacağım üç şey gayet basit…Sen,sen ve sen…


Şiirin Hikayesi:

Karışık Sözlerim 1 'in Devamıdır...



Telif Hakkı Koruma Sistemi
   Bu şiirin telif hakları Gençkalem' e aittir. Şair, telif hakkı koruma sistemi dahilinde bu şiirinin sadece izin alınarak paylaşılabilmesi izni vermiştir.
Şiir paylaşım izni almak için lütfen tıklayınız.


Not: Tüm şairlerimizin şiirleri, telif hakkı koruma sistemi dahilinde korunmaktadır. Başka sitelerde verilen Yayın Kodu Linkleri doğrudan sitemize gelmekte olup, yayınlanan sitede yayın izni verilip verilmediğini kontrol etmektedir. Yayın Kodu Linki bulunmayan şiirleri lütfen şairlerimize bildiriniz.


Gençkalem tarafından yazıldı.
20.2.2012 22:33 tarihinde eklendi.
1818 kere okundu.

 
 
Hakkımızda   |   Yardım   |   Hizmet Sözleşmesi   |   Bize Ulaşın   

Copyright ©2007-2024  AkliminOdalari.Net (AON). Her hakkı saklıdır.
Tüm eserlerin telif hakları sanatçıların kendilerine aittir.
Eserlerin izin alınmadan kopyalanması veya kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanuna göre suçtur.1,03 saniyede yüklendi.