Değirmenden gelen suyun şırıltısı,
Daldan dala konan kuşların neşeli cıvıltısı,
Sadece ormana has kokunun verdiği haz,
Ve her zaman ki gibi sana yazdığım şiirin,
İçimi titreten garip heyecanı…
Heyecanlar ve umutlar,
Yalnızca biz insanlara özgüdür,
Hele ki bir bekleyenin varsa,
Bilemeyiz ki Maria,
Kalem sözüyse aşkın,
Kağıt nişanıdır belki de,
Şahididir aşkımıza kağıda işlenen her hece,
Bakma yüzüme öyle masum masum,
Rüzgarı dinle Maria, rüzgarı,
Pencereni aç ve dinle,
Dinle ki duyabil o nağmeleri,
Onların hepsi benden sana,
Biraz geç kalmış bir aşkın,
Kefareti olan sevda sözleri…
Özlemenin de bir adabı var biliyorum,
Yanımda olsaydın şimdi sus derdin,
Sus ve izle gökyüzünü,
Yıldızlara bak, onlar gecenin örtüsü,
Hiç bitmeyecek olan bir aşkın sessiz şahitleri,
Çok uzaklarda olan sevimli bir ülkenin,
Bize yansıyan, saf ve temiz ışıkları,
Yıldızlar masumdur, tıpkı sen gibi,
Ve uzaktan bize parlak görünürler Maria,
Tıpkı ben gibi…