Ölüm meleği kol gezer sokaklarda, Ekmek kavgası bu; anlayamazsın, Sokakta mendil satan çocuğu, Ay büyürken mavinin koynunda, Nazlı bebek gibi bazen, Paslı bir bıçak gibi keser korkuları, Kimsesiz treninin acı çığlıkları, İlk kan döküldüğünden beri, Bir kırık saz, üç beş öksüz kaldı. Yeryüzünde yaşayan, Kaybolup giden, unutulan, Uygarlığın huzursuzluğu mu bu ? Başlar hep eğik, Gözler hep nemli, Diller hep suskun, Medeniyet vahşete yenildi, Perdeler kapandı, Herkes bir köşeye çekildi Habiller baltalarını tekrar çıkardılar, Bizim payımıza Kabil olmak düştü, Bir kırık sazımızla, Üç beş damla gözyaşımızla...