Bu satırlar; acıdan dili tutulan bir kalbin feryadıdır.
Çok yanmış olmalı canı, belli ki sebebi sevdadır,
Bu satırlar; yaşarken ölen bir kalbin fısıltıyla söylediği son veda sözleridir.
Son sahnesini, son rolünü oynayan bir kalbin trajedisidir,
Bir kalp düşünün dostlarım; varlığı kimsece bilinmeyen,
Bir acı düşünün dostlarım; şiddeti asla ölçülemeyen,
Bir feryat düşünün dostlarım; uğultusuyla kulakları sağır eden,
Ve bir sevda düşünün dostlarım; sevilen tarafından asla hissedilemeyen.
Kalp acıyla dolu yükünü alır gider, sığınmak için kendi gönül limanına,
Rotası yoktur bu yolun, yalnızdır kalp her zaman kendi okyanusunda.
Kimsesi yoktur kalbin, kalmıştır bir başına,
Kimse almadı kalbi kendi limanına, mahkumdu kalp bir ömür yalnızlığa.
Dayanamıyordu artık kalp, sürekli eriyordu,
Günden güne, yavaş yavaş ölüyordu.
''Kurtarın beni'' diye feryat ediyordu kalp,
Sağırdı kulakları insanların, kimse onu duymuyordu.
Elinin tersiyle itmişti insanlar onu bir köşeye,
Unutulduğunu belli etmek istercesine,
Boynu büküktü kalbin, ağlıyordu içine içine,
Anlamıştı yazgısını, sonunu kendi kendine.
Lakin gururluydu kalp, acıdan canı ne kadar yansa da.
Gene ağzına kadar dolu bir sefer esnasında,
Kalp bütün gücünü topladı; hızlandı, hızlandı,
Şiddetle vurdu parçaladı kendini, yalnızlığın sert kayalarında.
Bu satırlar; yitip giden bir kalpten kalan son hatıradır,
Çok yanmıştı kalbin canı, sebebi belli ki sevdadır,
Bitirmişti kalp büyük bir gururla kendi kendini,
Tıpkı; öteki yalnız kalplerin, son final sahnesinde yaptıkları gibi...