Müzisyenler Odası
Ressamlar Odası
Fotoğrafçılar Odası
Yönetmenler Odası
Yasin Yeşiltepe
"can kırığı"na bastım deyip, "ALLAH"tan "aşk göremez" raporu alsam bir süre tadavi için omzunda "yatabilirmiyim ?"
Senin kıçında pireler uçuşurken, ben sabahlara kadar içip ağlıyorum ve buna "aşk" diyorlar. Bu aşksa "böyle aşkın adaletini s**eyim"
Yağmuru seviyorsan ıslanmayı göze alacaksın.Tıpkı ;onu severken yalnızlığı göze aldığın gibi...
Sana en güzelinden uçurumlar ısmarladım...Ayaklarına nazik adımlar atmalarını emret..Gökyüzü sipariş ettim ölü martıların kanat çırptığı tenin ellerime bulaşmış en güzel kokulu cinayet...
Yağmur yağıyor. Hadi ıslanalım, "aşk" kadar sırılsıklam olurmuyuz dersin ? ?
Darağacımısın be kadın, asılıyor her gece ruhum özleminle..! ! !
Mutluluk; mutsuzluğa giden yolun ilk adımıdır sadece. Ağız dolusu gülenlerin sonu avuç dolusu gözyaşı olur...
Bir "mezar kazıcı"ının mutluluğu benimki! İşte okadar içler acısı, işte okadar yüz kızartıcı. Biri öldüğünde mutlu olmak ne kadarda ayıp ! ! !
Ben; "Yağmuru bekleyen çatlamış toprak" kadar "seviyorum seni" peki ya sen ?
İliklerime kadar yalnızım, bardaktan boşanırcasına yağıyor yalnızlığın...! ! !
Ceplerimde,
Sana,
Bir dolu ben,
Getirmiştim,
Eğer bu kadar uzağa
...Gitmeseydin,
Hepsini sana verecektim..! ! !
Beş duyu organım vardı, sen gidince hepsi dağıldı...! ! !
Bu "aşk" sonsuz olsun…
Gözlerinin mavisinde boğulup, nefesinle sesinle yeniden hayat buluyorum.
Ben seni kuantum yaşam felsefesi tadında bir aşkla seviyorum…
?"aşk"ta giriş, gelişme nekadar güzel olursa olsun sonuç; herzaman hayal kırıklığıdır!
Her sabah uyandığımda herşeyin eskisi gibi olmasını isterdim, ama farkettim uyandıkça eskimiyorum, eksiliyorum.! ! !
Anne tembihi gibiydin, tutamadım seni...
"Şu" değilsin "Bu" değilsin yine aynı "O"ropsu çocuğusun işte...
Gözlerimi kurusun diye "astım" ipe ! ! Senin güneş gibi doğup kurutmanı bekliyorum...
Aminsiz dua gibi , yarım kaldın dudaklarımda...
Azrail başa sar lütfen. Beğenmedim ! daha alengirli bir intihar olmalı,
gidenin kahpeliğine yakışmalı...
Uykumsun ama tutmuyorsun..! ! ! oFF oFF
Şimdi hangi iki eli görsem birbirinin avucuna dokunan, "biz" geliyor aklıma. ACIyorum..
Dar ağaçlarına kazıyorum şiirlerimi ! Nezamanki sen hakedeceksin bu şiirleri, okuyup darağacında bir "leş" olacaksın, o zaman anlayacaklar "kahpe"lerinde duygularının olduğunu...
Cehennemde uyumaya alıştım cennetinden kovulduğumdan beri..! ! !
Mavi bir şehri andırıyordu gözleri . O kadar kalabalıktı ki , belki de bu yüzden görmedi beni ....
Mahşer piçi gibi ortada bıraktın, sana olan dualarımı..! ! !
Acil intihar grubu azrail aranıyor, bu gece aşka yenik düşen kanamalı bir yalnızlık için...
Öyle bir "sevda" ki bu; yirmidokuz değil, yirmidokuzbin harf olsa alfabede, yine eksik kalırdı "Seni" anlatmak...
Fonda İbrahim Sadri, dışarda kar, masada kanlar, gözlerde yaş, odada duman! Nöbetteyim, yalnızlık yatıya gelmiş yine... Buyur etmemek olmaz.
Haksızlık bu. en iyi "oyuncu" dalında "oscar" alması gereken ben olmalıyım ! İçim bu denli acırken; gözlerim dahi gülüyor, bundan daha iyi "rol" mü olur?
Şimdi kime "seni seviyorum" desem; biliyorum senin kulakların çınlıyor ! ! !
Kaç "bıçaklı" dilin? Öyle bir kestinki konuşurken; en iyi jilet dilinin yanında "bok" yemiş ! ! !
Bakma sen bu yalnızlıklarıma, hepsi gidişinden yüz buldu, sen varken selam dahi veremezlerdi..
Cami avlusuna bıraksam yüreğimi, biri alıp sahiplenir mi ? ? ?
Ses tellerini mühürleyip kulağıma, "elveda"nın kulak zarımda bıraktığı acıyı tarif etmek için, kızılcık şerbeti akmalı toplar damarından..! Eylül soğuğunda dişlerin titrerken "seni seviyorum"a kurulmalı gönlün alarmı ! ! !
Kendi hayatımın bile figüranıyım, başrolü sana kaptırdım.! ! !
Ne kadar alkolle pansumanlasamda yalnızlığını, kanıyorsun işte ötesi yok.! ! !
Şimdi nerde "şehirler arası otobüs" görsem, içinde "o" varmışda benden tekrar tekrar gidiyormuş gibi gelir ! ! !
Zamanında boğazımda düğümlenirdin. Şimdi, kabız ettin ! Bir müsil'lik canın var. B İ T T İ N...
Söylesene sevgili, "kor" olmuş kömürü avucunda kaç saniye tutabilirsin?
Bana sorma!
Bir ömürdür seni yüreğimde tutuyorum ya!
Hangi tene dokunsam siren sesi duyucam, bir ambulans yanaşacak sol tarafa! içimde sen "intihar" edecekmişsin gibi geliyor.
Y A P A M I Y O R U M . . .
Sen değilmiydin kan kaybından ölürken "hayallerim" bir köşede sessizce izleyen..Şimdi başka kadınlar pansuman yaparken mi geldim aklına. Benden akan kanın kokusu yenimi vardı burnuna. . . !
Madem gidiyorsun ; son bir iyilik yap ; ve ellerini tutabileceğim bir yere bırak ! ! !
Herşeyi anlarımda, hani o giderken değmezmiş deyişin varya; bütün sözlüklerde "orospu" kelimesinin karşısına adının yazılması için yeterli sebepti ! ! !
Biran önce "aile planlamasından" bahsetmeliyiz çarpık evlilik çocuklarına , abuk subuk insanlara... Kimsenin anası bacısı kardeşi yokmuş gibi davranıyor herkes ! ! Yoksa durmadan çoğalmaya devam edecekler...
Yine başladı sensizliğin mesaisi..! ! !
Şarap koksun gözlerim,
Ellerim tetiğe dokunsun,
Alnından vurayım hayallerimi..
Günahı sevabı si*tir et şimdi ! !
Sen yanlışlıkla severmisin..
...Yanlışlıkla gülermisin ki...
Elime yüzüme GÖNLÜME bulaştırdım seni. Pişman değilim. Evlatlık alırmı ruhun benliğimi ?
Dere ağzına inşa ettim "düş"lerimi ! Bundandır bu ıslaklık...
Sen olayı hepten karıştırmışsın..
Maharet parmakla gösterilecek biri olmaktır Evladım
"parmak" gösterilecek biri değil..! ! !
"alçı" tutarmı ki; kalpteki "kırık"lar?
Rahat bırak boğazımı kadın, her sabah düğümlenmek zorundamısın..! ! !
Gözleri deniz değildi ama ben boğulurdum.! ! !
Ben bu ömrü ''sek'' içemem, bana seni katmam lazım.! !
Hiç iz bırakmadı beni ''öldürürken'' silah bile kullanmadı; sadece ''gitti''..! ! !
Bir gün 24 saat değil, 24 yıl yokluğunla..! ! !
Aşkı sadece bel altında yaşayanlar, bel altı kadar "alçak"tasınız ! ! !
İnsan bir organı eksik tabiki yaşayabilir. Fakat "kalp" ise o eksik olan, o artık "insan" değildir!
Adın kalbimin demirbaş listesinde yazılı kadın ! !
Sen,ben biz tek heceyiz ! Anlayacağın , biz'ken bile tek'iz. . .
ALLAH'ım ne yapıyorum böyle,
Azrailin gelmesini beklemeden onu seviyorum,
Verdiğin canı sen alırsın biliyorum,
Ama ne yapayım hala ona ölüyorum...
Adı "aşk" olan bir "seri katil"in, iki kurbanıyız biz... "iç kanama" ölüm sebebimiz! ! !
Ben şimdi; ne zaman deniz kenarına gitsem, rüzgar yosun kokusu yerine senin kokunu üf'ler bedenime! ! !
Gittiğinden beri gözlerim "karadeniz" gibi! Sürekli "ıslak," sürekli "nemli..."
İki adım ötede bir ömür uzaktasın, söylesene sevgili, sen nasıl bir yalansın.! ! !
Gözleri ne deniz mavisiydi, ne zümrüt yeşili, çipil çipildi, çizgi film kahramanı şeker kız gibi..! ! !
Keşke baskın düzenleseler kalbime. Seslenseler kalpten içeri. ''içerdesin biliyoruz, teslim ol, çık dışarı" diye!
Sende çıksan.
Benimkide hayal işte...
Mutluluğa inanırmısın? dedi "görmediğim şeye inanmam" dedim anlamadı.
Senin kıçında pireler uçuşurken, ben sabahlara kadar içip ağlıyorum ve buna "aşk" diyorlar. Bu aşksa "böyle aşkın adaletini s**eyim"
Yağmuru seviyorsan ıslanmayı göze alacaksın.Tıpkı ;onu severken yalnızlığı göze aldığın gibi...
Sana en güzelinden uçurumlar ısmarladım...Ayaklarına nazik adımlar atmalarını emret..Gökyüzü sipariş ettim ölü martıların kanat çırptığı tenin ellerime bulaşmış en güzel kokulu cinayet...
Yağmur yağıyor. Hadi ıslanalım, "aşk" kadar sırılsıklam olurmuyuz dersin ? ?
Darağacımısın be kadın, asılıyor her gece ruhum özleminle..! ! !
Mutluluk; mutsuzluğa giden yolun ilk adımıdır sadece. Ağız dolusu gülenlerin sonu avuç dolusu gözyaşı olur...
Bir "mezar kazıcı"ının mutluluğu benimki! İşte okadar içler acısı, işte okadar yüz kızartıcı. Biri öldüğünde mutlu olmak ne kadarda ayıp ! ! !
Ben; "Yağmuru bekleyen çatlamış toprak" kadar "seviyorum seni" peki ya sen ?
İliklerime kadar yalnızım, bardaktan boşanırcasına yağıyor yalnızlığın...! ! !
Ceplerimde,
Sana,
Bir dolu ben,
Getirmiştim,
Eğer bu kadar uzağa
...Gitmeseydin,
Hepsini sana verecektim..! ! !
Beş duyu organım vardı, sen gidince hepsi dağıldı...! ! !
Bu "aşk" sonsuz olsun…
Gözlerinin mavisinde boğulup, nefesinle sesinle yeniden hayat buluyorum.
Ben seni kuantum yaşam felsefesi tadında bir aşkla seviyorum…
?"aşk"ta giriş, gelişme nekadar güzel olursa olsun sonuç; herzaman hayal kırıklığıdır!
Her sabah uyandığımda herşeyin eskisi gibi olmasını isterdim, ama farkettim uyandıkça eskimiyorum, eksiliyorum.! ! !
Anne tembihi gibiydin, tutamadım seni...
"Şu" değilsin "Bu" değilsin yine aynı "O"ropsu çocuğusun işte...
Gözlerimi kurusun diye "astım" ipe ! ! Senin güneş gibi doğup kurutmanı bekliyorum...
Aminsiz dua gibi , yarım kaldın dudaklarımda...
Azrail başa sar lütfen. Beğenmedim ! daha alengirli bir intihar olmalı,
gidenin kahpeliğine yakışmalı...
Uykumsun ama tutmuyorsun..! ! ! oFF oFF
Şimdi hangi iki eli görsem birbirinin avucuna dokunan, "biz" geliyor aklıma. ACIyorum..
Dar ağaçlarına kazıyorum şiirlerimi ! Nezamanki sen hakedeceksin bu şiirleri, okuyup darağacında bir "leş" olacaksın, o zaman anlayacaklar "kahpe"lerinde duygularının olduğunu...
Cehennemde uyumaya alıştım cennetinden kovulduğumdan beri..! ! !
Mavi bir şehri andırıyordu gözleri . O kadar kalabalıktı ki , belki de bu yüzden görmedi beni ....
Mahşer piçi gibi ortada bıraktın, sana olan dualarımı..! ! !
Acil intihar grubu azrail aranıyor, bu gece aşka yenik düşen kanamalı bir yalnızlık için...
Öyle bir "sevda" ki bu; yirmidokuz değil, yirmidokuzbin harf olsa alfabede, yine eksik kalırdı "Seni" anlatmak...
Fonda İbrahim Sadri, dışarda kar, masada kanlar, gözlerde yaş, odada duman! Nöbetteyim, yalnızlık yatıya gelmiş yine... Buyur etmemek olmaz.
Haksızlık bu. en iyi "oyuncu" dalında "oscar" alması gereken ben olmalıyım ! İçim bu denli acırken; gözlerim dahi gülüyor, bundan daha iyi "rol" mü olur?
Şimdi kime "seni seviyorum" desem; biliyorum senin kulakların çınlıyor ! ! !
Kaç "bıçaklı" dilin? Öyle bir kestinki konuşurken; en iyi jilet dilinin yanında "bok" yemiş ! ! !
Bakma sen bu yalnızlıklarıma, hepsi gidişinden yüz buldu, sen varken selam dahi veremezlerdi..
Cami avlusuna bıraksam yüreğimi, biri alıp sahiplenir mi ? ? ?
Ses tellerini mühürleyip kulağıma, "elveda"nın kulak zarımda bıraktığı acıyı tarif etmek için, kızılcık şerbeti akmalı toplar damarından..! Eylül soğuğunda dişlerin titrerken "seni seviyorum"a kurulmalı gönlün alarmı ! ! !
Kendi hayatımın bile figüranıyım, başrolü sana kaptırdım.! ! !
Ne kadar alkolle pansumanlasamda yalnızlığını, kanıyorsun işte ötesi yok.! ! !
Şimdi nerde "şehirler arası otobüs" görsem, içinde "o" varmışda benden tekrar tekrar gidiyormuş gibi gelir ! ! !
Zamanında boğazımda düğümlenirdin. Şimdi, kabız ettin ! Bir müsil'lik canın var. B İ T T İ N...
Söylesene sevgili, "kor" olmuş kömürü avucunda kaç saniye tutabilirsin?
Bana sorma!
Bir ömürdür seni yüreğimde tutuyorum ya!
Hangi tene dokunsam siren sesi duyucam, bir ambulans yanaşacak sol tarafa! içimde sen "intihar" edecekmişsin gibi geliyor.
Y A P A M I Y O R U M . . .
Sen değilmiydin kan kaybından ölürken "hayallerim" bir köşede sessizce izleyen..Şimdi başka kadınlar pansuman yaparken mi geldim aklına. Benden akan kanın kokusu yenimi vardı burnuna. . . !
Madem gidiyorsun ; son bir iyilik yap ; ve ellerini tutabileceğim bir yere bırak ! ! !
Herşeyi anlarımda, hani o giderken değmezmiş deyişin varya; bütün sözlüklerde "orospu" kelimesinin karşısına adının yazılması için yeterli sebepti ! ! !
Biran önce "aile planlamasından" bahsetmeliyiz çarpık evlilik çocuklarına , abuk subuk insanlara... Kimsenin anası bacısı kardeşi yokmuş gibi davranıyor herkes ! ! Yoksa durmadan çoğalmaya devam edecekler...
Yine başladı sensizliğin mesaisi..! ! !
Şarap koksun gözlerim,
Ellerim tetiğe dokunsun,
Alnından vurayım hayallerimi..
Günahı sevabı si*tir et şimdi ! !
Sen yanlışlıkla severmisin..
...Yanlışlıkla gülermisin ki...
Elime yüzüme GÖNLÜME bulaştırdım seni. Pişman değilim. Evlatlık alırmı ruhun benliğimi ?
Dere ağzına inşa ettim "düş"lerimi ! Bundandır bu ıslaklık...
Sen olayı hepten karıştırmışsın..
Maharet parmakla gösterilecek biri olmaktır Evladım
"parmak" gösterilecek biri değil..! ! !
"alçı" tutarmı ki; kalpteki "kırık"lar?
Rahat bırak boğazımı kadın, her sabah düğümlenmek zorundamısın..! ! !
Gözleri deniz değildi ama ben boğulurdum.! ! !
Ben bu ömrü ''sek'' içemem, bana seni katmam lazım.! !
Hiç iz bırakmadı beni ''öldürürken'' silah bile kullanmadı; sadece ''gitti''..! ! !
Bir gün 24 saat değil, 24 yıl yokluğunla..! ! !
Aşkı sadece bel altında yaşayanlar, bel altı kadar "alçak"tasınız ! ! !
İnsan bir organı eksik tabiki yaşayabilir. Fakat "kalp" ise o eksik olan, o artık "insan" değildir!
Adın kalbimin demirbaş listesinde yazılı kadın ! !
Sen,ben biz tek heceyiz ! Anlayacağın , biz'ken bile tek'iz. . .
ALLAH'ım ne yapıyorum böyle,
Azrailin gelmesini beklemeden onu seviyorum,
Verdiğin canı sen alırsın biliyorum,
Ama ne yapayım hala ona ölüyorum...
Adı "aşk" olan bir "seri katil"in, iki kurbanıyız biz... "iç kanama" ölüm sebebimiz! ! !
Ben şimdi; ne zaman deniz kenarına gitsem, rüzgar yosun kokusu yerine senin kokunu üf'ler bedenime! ! !
Gittiğinden beri gözlerim "karadeniz" gibi! Sürekli "ıslak," sürekli "nemli..."
İki adım ötede bir ömür uzaktasın, söylesene sevgili, sen nasıl bir yalansın.! ! !
Gözleri ne deniz mavisiydi, ne zümrüt yeşili, çipil çipildi, çizgi film kahramanı şeker kız gibi..! ! !
Keşke baskın düzenleseler kalbime. Seslenseler kalpten içeri. ''içerdesin biliyoruz, teslim ol, çık dışarı" diye!
Sende çıksan.
Benimkide hayal işte...
Mutluluğa inanırmısın? dedi "görmediğim şeye inanmam" dedim anlamadı.
Bu şiir Ocak-2010 tarihinde yazılmıştır.
