Müzisyenler Odası
Ressamlar Odası
Fotoğrafçılar Odası
Yönetmenler Odası
Yasin Yeşiltepe
Sayma sayyılarının içini dışını herşeyini öğrendim-de bir "o"nu çözemedim bunca sene... ! ! !
Kimine göre ilk üç harfinden ibarettir
"Yaşam",Kimine göre son iki harfinden ! ! !
Gereği düşünüldü dedi AŞK, gözleriyle okyanusları taşıyacaktı "pembe yanaklı kız" kaf dağının yamacına. Tabiki beceremedi. Yalnızca akıttı "iki gözü önüne aktı" okyanusları taşırken...
Sınır ihlaliydik. Olur olmaz zamanlarda aştık boyumuzu, "aşk"tık yandık ! Bir tenin kokusuna kanıp, "kan"adık...
Affet beni ALLAH'ım, emir ve yasaklarını bir kadın uğruna unutum ve ona "taptım".
Etme;
Gel ellerini götürme,
Tuz buz oldum etme.!
Daha ne kadar ölebilir bir insan.!
Gitme,
Yalvarmak yakışmaz bir sevgiliye,
Etme.....!
Kallmadı artık inan,
Son canımıda tüketme...
Yalnızlığın o kadar kalabalık ki, göz gözü görmüyor kadın...! ! !
Seni bulmak için adres sormama gerek yok, bütün ''yıllarım'' sana çıkıyor nasılsa..! ! !
Kalbime koyduğun hac(izi) kaldır kadın...
"aşk" bir cinayet aletidir. Yıkmakla , Kesmekle kalmaz. ! Saplanır "sol"una...
Ben darbe zamanı bir başkent. Ben sonbaharda sararmış bir yaprak. Ben uyuyupta büyüyemeyen bir çocuk. Bayat ekmeği acılarına banıp yiyen bir ayyaş. Ben yalnızlıktan cesedi çürüyen bir zavallı.
Dilenemeyen bir dilenci! Kazanamayan bir sporcu Kaybolmuş bir çocuk. Rezil olmuş bir baba. Ben sensiz bir "Hiç"
Bilirmisin sevdiğim? Eskiden "içimde"sin diye "iftihar" ederdim. Şimdi "intihar! " edeceğim...
"altın vuruş"tu, giderken kalbe giden "damar"a vurduğun "hoşçakal" dolu şırınga! Ölmesem "ayıp" şimdi...
Vakit intihar vakti, bana biraz ''sen'' gerek, ''dileklerimi'' kesmek için..! ! !
Genelevin camına yapıştırılan 'cumaya gittim geleceğim' yazısı gibi birşeydi senin bana 'seni seviyorum' demen...
Kessen k/anım akmaz derler ya, öyle dondu gidişine ömrüm, akmadın bile...! !
Zil zurna sensizim... Sadece acılarım ''ayık''
Belki de sen matematiktin!
Bense içine dağıtılmış bir kaç rakam...
Sık sık harflere değer verirdin...
Tüm harfleri gezer , beni bulur , dönerdin...
"Özün" bendim!...
S"özün" o'nlar...
Küçük Küçük yollar var yanaklarımda
Ve uçlarında uçurumlar...
Bir gün Ben'im için yürüyorum..
Bir gün Sen'in için..
Keşke öyle bir gün gelse ki...
Koşarak atlasam, BİZ'im için...
sahibinden
acil satlık
h-issiz bir bayan tarafından
hor kullanılmış;
KALP !
1986 Model....
K/anla karışık yağıyor bu kente; sensizliğin..! ! !
Yalnızlığın yağıyor yüreğime, ve ben bardaktan boşanırcasına kanıyorum.! ! !
Ellerimizin terlediği aşkları unuttuk belki de, şimdi ölmek bile yetmiyor uğrunda ölürüm dediğimize.!
Dört gözle bekliyorum gelişini, zira ikisi hala senin.
Dokunma! Tenimdeki bütün hücreler ölür sonra yokluğunda... Dokunma, paslı jiletle nişanlanır bedenim. Dokunma, ALLAH üç öğün "aç kalple" yalnızlık verir! Ne olursun dokunma, çünkü seversem gidersin...çünkü "Kurana" "Ekmeğe" el basar gibi el basamazsın "sevginin" üzerine ancak "kıs kıs" gülerek bakarsın ESERİNE..
"Ot" gibi biriyle ancak "bitki"sel bir Aşk yaşanır...
Anne , bana terliyken soğuk su içmemeyi öğrenmek yerime , yalnızlıken ağlamayı öğretseydin ya ! Şimdi "ota" "boka" dökülecek kadar alçalmazdı bu yaşlar ! ! !
Annesi sen olunca ; normaldir bu aşkın "or**pu çocuğu" olması. . . ! ! !
Söz konusu Sen isen gerisi teferruattır...Eğer istisna ben isem tüm kaideleri S*kerim...
Kanat uçmadıktan, ayak koşmadıktan, göz görmedikten, kalp sevmedikten sonra neye yarar ! Uçmamak, koşmamak, görmemek, sevmemek için bulduğun bahane elektrikler yoktu ödevimi yapamadımla aynıydı...
İhanet parfüm olsaydı inan kokusu sen olurdun kadın ! ! !
Sen gidince,
Meğer ne çok ölmüşüm,
Ceset ceset olmuş tüm hücrelerim,
Toplu mezar gibi,
İstiflenmiş ruhum. ! ! !,
Arsız kalp! Tecavüzcüsüne aşık hala...
Küçükken cehennem korkularıyla beslediler beni, o yüzdendir gidişine yüreğimde ki yangınlar...! ! !
Kendimi seninle kandırıyorum, yokluğunun gerçeğinde..
Kendimi sana b/öldür/düm, Elde var hiç..! ! !
Köpek ölülerini "yıllandırmak" gibi, bu "ilişkiyi" sürdürmek! Zaman geçtikçe sirke tadı veriyor duygularım! ! !
"alışmamış kıçta don durmaz"mışya, belkide namuslu olmayı buyüzden beceremedin! "becerildin..."
Öyle bir yakıyordunki "şeytan" ateşini kıskandı... •yAsin YeşiLtepe•
Bilirmisin sevdiğim? Eskiden "içimde"sin diye "iftihar" ederdim. Şimdi "intihar! " edeceğim...
Bütün şehir kırmızı oluyor bu gece! Bütün fahişeler namusunu diktirip, tövbe ediyorlar...
Canlı yayında tecavüze uğruyor bütün doğrular. Bir dakikalık "sövme" duruşunda.
Bulunuyor tüm ülke. Çünkü sen gidiyorsun...
Seni Seviyorum "kalabalıkta annesini kaybetmiş bir çocuğun duyduğu annesizlik korkusu gibi" sensizlikten korkarak ! ! !
Yankesiciliğe başlamışsın,
''yan''ım dayken,
bir de ''kesik'' atmışsın,
Ömrümün en dikiş tutmaz yerine,
Hem de hiç çaktırmadan...
Kimine göre ilk üç harfinden ibarettir
"Yaşam",Kimine göre son iki harfinden ! ! !
Gereği düşünüldü dedi AŞK, gözleriyle okyanusları taşıyacaktı "pembe yanaklı kız" kaf dağının yamacına. Tabiki beceremedi. Yalnızca akıttı "iki gözü önüne aktı" okyanusları taşırken...
Sınır ihlaliydik. Olur olmaz zamanlarda aştık boyumuzu, "aşk"tık yandık ! Bir tenin kokusuna kanıp, "kan"adık...
Affet beni ALLAH'ım, emir ve yasaklarını bir kadın uğruna unutum ve ona "taptım".
Etme;
Gel ellerini götürme,
Tuz buz oldum etme.!
Daha ne kadar ölebilir bir insan.!
Gitme,
Yalvarmak yakışmaz bir sevgiliye,
Etme.....!
Kallmadı artık inan,
Son canımıda tüketme...
Yalnızlığın o kadar kalabalık ki, göz gözü görmüyor kadın...! ! !
Seni bulmak için adres sormama gerek yok, bütün ''yıllarım'' sana çıkıyor nasılsa..! ! !
Kalbime koyduğun hac(izi) kaldır kadın...
"aşk" bir cinayet aletidir. Yıkmakla , Kesmekle kalmaz. ! Saplanır "sol"una...
Ben darbe zamanı bir başkent. Ben sonbaharda sararmış bir yaprak. Ben uyuyupta büyüyemeyen bir çocuk. Bayat ekmeği acılarına banıp yiyen bir ayyaş. Ben yalnızlıktan cesedi çürüyen bir zavallı.
Dilenemeyen bir dilenci! Kazanamayan bir sporcu Kaybolmuş bir çocuk. Rezil olmuş bir baba. Ben sensiz bir "Hiç"
Bilirmisin sevdiğim? Eskiden "içimde"sin diye "iftihar" ederdim. Şimdi "intihar! " edeceğim...
"altın vuruş"tu, giderken kalbe giden "damar"a vurduğun "hoşçakal" dolu şırınga! Ölmesem "ayıp" şimdi...
Vakit intihar vakti, bana biraz ''sen'' gerek, ''dileklerimi'' kesmek için..! ! !
Genelevin camına yapıştırılan 'cumaya gittim geleceğim' yazısı gibi birşeydi senin bana 'seni seviyorum' demen...
Kessen k/anım akmaz derler ya, öyle dondu gidişine ömrüm, akmadın bile...! !
Zil zurna sensizim... Sadece acılarım ''ayık''
Belki de sen matematiktin!
Bense içine dağıtılmış bir kaç rakam...
Sık sık harflere değer verirdin...
Tüm harfleri gezer , beni bulur , dönerdin...
"Özün" bendim!...
S"özün" o'nlar...
Küçük Küçük yollar var yanaklarımda
Ve uçlarında uçurumlar...
Bir gün Ben'im için yürüyorum..
Bir gün Sen'in için..
Keşke öyle bir gün gelse ki...
Koşarak atlasam, BİZ'im için...
sahibinden
acil satlık
h-issiz bir bayan tarafından
hor kullanılmış;
KALP !
1986 Model....
K/anla karışık yağıyor bu kente; sensizliğin..! ! !
Yalnızlığın yağıyor yüreğime, ve ben bardaktan boşanırcasına kanıyorum.! ! !
Ellerimizin terlediği aşkları unuttuk belki de, şimdi ölmek bile yetmiyor uğrunda ölürüm dediğimize.!
Dört gözle bekliyorum gelişini, zira ikisi hala senin.
Dokunma! Tenimdeki bütün hücreler ölür sonra yokluğunda... Dokunma, paslı jiletle nişanlanır bedenim. Dokunma, ALLAH üç öğün "aç kalple" yalnızlık verir! Ne olursun dokunma, çünkü seversem gidersin...çünkü "Kurana" "Ekmeğe" el basar gibi el basamazsın "sevginin" üzerine ancak "kıs kıs" gülerek bakarsın ESERİNE..
"Ot" gibi biriyle ancak "bitki"sel bir Aşk yaşanır...
Anne , bana terliyken soğuk su içmemeyi öğrenmek yerime , yalnızlıken ağlamayı öğretseydin ya ! Şimdi "ota" "boka" dökülecek kadar alçalmazdı bu yaşlar ! ! !
Annesi sen olunca ; normaldir bu aşkın "or**pu çocuğu" olması. . . ! ! !
Söz konusu Sen isen gerisi teferruattır...Eğer istisna ben isem tüm kaideleri S*kerim...
Kanat uçmadıktan, ayak koşmadıktan, göz görmedikten, kalp sevmedikten sonra neye yarar ! Uçmamak, koşmamak, görmemek, sevmemek için bulduğun bahane elektrikler yoktu ödevimi yapamadımla aynıydı...
İhanet parfüm olsaydı inan kokusu sen olurdun kadın ! ! !
Sen gidince,
Meğer ne çok ölmüşüm,
Ceset ceset olmuş tüm hücrelerim,
Toplu mezar gibi,
İstiflenmiş ruhum. ! ! !,
Arsız kalp! Tecavüzcüsüne aşık hala...
Küçükken cehennem korkularıyla beslediler beni, o yüzdendir gidişine yüreğimde ki yangınlar...! ! !
Kendimi seninle kandırıyorum, yokluğunun gerçeğinde..
Kendimi sana b/öldür/düm, Elde var hiç..! ! !
Köpek ölülerini "yıllandırmak" gibi, bu "ilişkiyi" sürdürmek! Zaman geçtikçe sirke tadı veriyor duygularım! ! !
"alışmamış kıçta don durmaz"mışya, belkide namuslu olmayı buyüzden beceremedin! "becerildin..."
Öyle bir yakıyordunki "şeytan" ateşini kıskandı... •yAsin YeşiLtepe•
Bilirmisin sevdiğim? Eskiden "içimde"sin diye "iftihar" ederdim. Şimdi "intihar! " edeceğim...
Bütün şehir kırmızı oluyor bu gece! Bütün fahişeler namusunu diktirip, tövbe ediyorlar...
Canlı yayında tecavüze uğruyor bütün doğrular. Bir dakikalık "sövme" duruşunda.
Bulunuyor tüm ülke. Çünkü sen gidiyorsun...
Seni Seviyorum "kalabalıkta annesini kaybetmiş bir çocuğun duyduğu annesizlik korkusu gibi" sensizlikten korkarak ! ! !
Yankesiciliğe başlamışsın,
''yan''ım dayken,
bir de ''kesik'' atmışsın,
Ömrümün en dikiş tutmaz yerine,
Hem de hiç çaktırmadan...
Bu şiir Ocak-2010 tarihinde yazılmıştır.
